ANAYASA Mahkemesi, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili aldığı kararla, cumhuriyet, demokrasi ve Anayasa konusunda yıllardır yazdıklarımın ne kadar haklı oluğunu kanıtlamıştır: Cumhuriyet ve Anayasa’nın kurallarına saygı! Demokrasinin iki doğal kaynağına bağlılık!AKP hükümetinin cumhurbaşkanlığı seçimi süresinde izlediği yanlış politikadan ve Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karardan çıkartılacak çok önemli dersler var. Bu dersleri ilgililerin dikkatine sunuyorum:68’E ÖZEN YOK1. Çağdaş demokratik cumhuriyet, bir anayasal rejimdir. Bu Anayasa’da cumhuriyetin nitelik ve özellikleri yazar. Örneğin siyasal partiler:"Siyasi partiler önceden izin alınmadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler. Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez" Anayasa Madde 68).AKP hükümeti, eylemleri ve uygulamalarında Anayasa’nın 68. maddesinin zorunlu kıldığı özeni göstermemiştir.174’Ü ÇİĞNEMİŞTİR 2. AKP hükümeti, Anayasa’nın 174. maddesinde yer alan, inkılap kanunlarının korunmasına dair hükümleri, başta öğrenim birliği ilkesi olmak üzere sık sık çiğnemiştir.3. AKP hükümeti, Cumhuriyet kurumlarıyla sık sık çatışmış ve bu kurumlara gereken saygıyı göstermemiştir. Bunun en son örneği, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi’nin aldığı son kararla ilgili sözleridir: "Anayasa Mahkemesinin kararı, demokrasimize sıkılmış bir kurşundur."4. AKP hükümeti, eylem ve uygulamalarıyla, Anayasa’nın değiştirilmez ikinci maddesinde yer alan laiklik ilkesini sık sık çiğnemiştir.5. AKP hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti demokrasisinin temel niteliklerini ve çerçevesini belirleyen 2. maddesini sıkça yok saymıştır.6. AKP hükümeti, kuvvetler ayrılığı bağlamında, yargı erkinin TBMM’nin yasama ve hükümetin yürütme işlemlerini denetlemek hakkına sahip olduğunu bilmezden gelmiştir. Başta Başbakan olmak üzere AKP’nin bütün yöneticileri, Arend Lijphart’ın, Ergun Özbudun ile Ersin Onulduran tarafından çevrilen "Çağdaş Demokrasiler" (Yetkin Yayınları) adlı kitabının "Yargı Denetimi" (S. 166) bölümünü dikkatle okumalıdır. ÖZELEŞTİRİ YAPMAMIŞTIR 7. Siyasal hayatta, geçmişte söylenmiş bütün sözler bağlayıcıdır. Değiştiğini ileri süren her siyaset adamı bu sözlerinden dönmüş ise kamu önünde ciddi bir özeleştiri yapmak zorundadır. Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül bu çok önemli etik zorunluluğu yerine getirmekten kaçınmışlardır. Bu kaçış yüzünden Cumhuriyet ve demokrasi dersinden sıfır almışlardır!8. Basında kalem oynatanlar, radyo ve televizyonlarda konuşan İslamcı ve neoliberaller için önemli not: Siyasal partiler ile iktidarların eylemlerinin Anayasa’nın mihenk taşına mutlaka vurulacağını en kısa zamanda öğrenmek zorundadırlar. Anayasa’yı savunmadan demokrat olunamaz! Önce Anayasa!
ÖZDEMİR İNCE
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder